“Ben Hürkuş’u Uçurmaya Talibim Dedim.” Türkiye’nin İlk Deneysel Test Pilotu: Murat Özpala

1971 yılında İzmir’de doğan Murat Özpala, Maltepe Askeri Lisesinden 1989 yılında mezun oluyor. Takiben Hava Harp Okuluna giren Özpala, 1994 yılında savaş pilotu olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda göreve başlıyor. 2010 yılına kadar,  komutanlığın çeşitli muharip ve eğitim filolarında görev yapan Özpala, şu an Türkiye’nin ilk milli ve yerli uçağı olan Hürkuş’un Baş Test Pilotu olarak görev yapıyor. 2004 yılında Hava Kuvvetleri’nde AR-GE subayı iken Hürkuş projesine dâhil olduğunu aktaran Özpala: “Yaşamımın son 20 yılı Hürkuş ile geçti. 2004 yılında Hava Kuvvetleri’nin proje subayı olarak bu projeye dâhil oldum. Hürkuş, o zaman kâğıt üzerinde bir çizimden ibaretti. Bu proje ve Türk Havacılık Uzay Sanayi (TUSAŞ), sayesinde birçok ilki yaşadım, yaşamaya devam ediyorum. Hürkuş’un ilk uçuşu dâhil olmak üzere, geliştirme ve sertifikasyon test uçuşlarında ülkemin de ilk deneysel test pilotu olma ayrıcalığı nasip oldu. Uluslararası camiada da kabul görerek, kurucuları arasında Neil Armstrong, Chuck Yeager gibi efsane test pilotlarının bulunduğu Society of Experimental Test Pilots-SETP topluluğuna kabul edildim. Bir pilotun ulaşabileceği en yüksek seviye topluluk olması sebebiyle,  bu benim ve ülkem adına büyük bir onurdur.” ifadelerini kullanıyor.

“Ben, Hürkuş’u uçurmaya talibim dedim”

Hürkuş’un Baş Test Pilotu olmanın anlatılmaz bir gurur kaynağı olduğunun altını çizen Murat Özpala: “Hürkuş tasarım ekipleri, Çiğli 2. Ana Jet Üssü 124. Standardize Filo Komutanlığı’nda ARGE subayıyken üssümüzü ziyarete geldiler. Hürkuş ekibine kullandığımız SF-260, T-37, T-38 uçaklarımızı tanıttım. Bana ‘Hürkuş adında bir uçak yapmak istiyoruz’ dediler. Kabaca özelliklerini anlattılar. ‘Bir eğitim uçağı olarak başlayacağız, bu bizim ilk göz ağrımız olacak. Bu yüzden de size soracak çok sorumuz var’ diyerek geldiler. Yıl 2004’dü. Onların sorularını cevaplayarak başladık. Ben de onlara bir soru sordum. Dedim ki, Hürkuş’u kim uçuracak? Onlar da, ‘doğmamış çocuğa don biçmeyelim komutanım, inşallah başarırız, biz bu uçağı yapabilirsek elbette uçuracak birini buluruz’ dediler. Ben de onlara, ben Hürkuş’u uçurmaya talibim dedim. Orada ben bunu söylerken yanımda gülerek bunun ulaşılamayacak uzak bir hayal olduğunu ifade eden arkadaşlarım oldu. Niye olmasın? Dedim. İşte 2004 yılında Hürkuş’u uçuran test pilotu olma hayali aklıma düşmüştü. Tam dokuz yıl sonra, 29 Ağustos 2013 tarihinde, Türkiye’nin uluslararası test pilot okullarında eğitim almış ilk deneysel test pilotu olarak Hürkuş’u gökyüzü ile buluşturdum.” şeklinde aktarıyor. Hürkuş’u uçurmaya başladığı günden bu yana 2000 saate yakın test uçuşunu başarı ile gerçekleştiren Özpala, bizler için havacılık sanayinin geldiği noktayı da değerlendirdi.

“Kendi uçağını, kendin yap hayalinin ilk somut ürünü, 1973 yılında temelleri atılan TUSAŞ olmuştur.”

Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayinde geldiği seviyenin çok önemli olduğunu söyleyen Test Pilotu Murat Özpala, “Kendi Uçağını Kendin Yap” hayalinin 1970’li yıllara dayandığını belirtiyor. Özpala sözlerini şöyle sürdürüyor: “Elimde bir dergi var. Bu dergi benimle yaşıt bir dergi. 1970 yılının ‘kendi uçağını, kendin yap’ kampanyası ile çıkan bir dergi. O zamanki Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın çıkardığı ilk dergi. Şimdiki Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın o zaman ki adı, Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’ydı. Bu ‘kendi uçağını, kendin Yap’ hayalinin ilk somut ürünü, 1973 yılında temelleri atılan TUSAŞ olmuştur. Tam da burası ve şu an üzerinde oturduğumuz arazi üzerinde Türk Havacılık Uzay Sanayi’nin (TUSAŞ), temelleri atılmış. Neredeyse 50 yıllık bir hikâyesi var aslında. Yıllar içerisinde Amerika’nın F-16’ları burada üretmeye karar vermesi ile F-16’ların üretildiği bir fabrika görünümüne bürünmüş olsa da, zamanın siyasi iradesi 2005 yılında Amerikalılardan şirketin tüm hisselerini satın alarak, şirketi millileştirmişler. Sonrasında da bizim TUSAŞ’ımız ile TAI birleşerek Türk Havacılık Uzay Sanayini oluşturmuş. Türk Havacılık Uzay Sanayi’nin F-16 üretim kabiliyetlerini kazandıktan çok kısa bir süre sonra, hızla yerli ve özgün milli hava araçları üretme projelerinin de başladığını görüyoruz. O zaman ki büyüklerimizin ön görüleri ve vizyonları ile nihayet çok uzun bir süre sonra da olsa; Atatürk’ün ‘İstikbal Göklerdedir’ direktifi doğrultusunda, kendi milli, özgün hava araçlarımızı üretme gayreti ve heyecanı başladı. Bu gayretlerin ilk somut ürünü ise; ‘Hürkuş’ oldu. Yerli ve milli ilk uçağımız, gözümüzün bebeği Hürkuş.  Ama tabi, Türk savunma sanayinin hava aracı üretim yelpazesine baktığınız zaman, inanılmaz geniş ve dünyada çok az ülkede görülebilen bir ürün çeşitliliği var. Uydulardan tutun, milli muharip jet uçağına, Hürkuş’undan Hürjet’ine, Anka’sından Atak’ına, Gökbey’ine kadar çok çeşitli özgün hava araçlarımız. Çok sayıda harp araç ve gerecini hızla artan bir millilik oranıyla üretiyoruz. Son 15 yıldır, bu çabaların ciddi bir hızla arttığını ve somut ürünler vermeye başlandığını görüyoruz. Her birinin tüm gençlerimize örneklik edecek muhteşem hikâyeleri var. Ben onların içerisinden Hürkuş’u temsilen konuşuyorum.”

“Deneysel Test Pilotluğu farkı bir kategori”

Türkiye’nin ilk deneysel test pilotu olma noktasında yaşamış olduğu deneyimlerden bahseden Özpala, deneysel test pilotluğunun farklı bir uzmanlık gerektirdiğini ifade ediyor. Test Pilotu Özpala; “ Ülkemizde “Test Pilotu” nun tarifi aslında çok bilinmiyor. Test pilotluğu noktasında deneysel test pilotluğu farklı bir kategori.  Deneysel Test Pilotu, Experimental Test Pilot dediğimiz kişi; sıfırdan tasarlanmış, üretilmiş, ortaya çıkartılmış, hiç uçmamış bir hava aracının tüm üretim ve tasarım aşamasında o uçakla bir ve beraber olan.  Uçağın yer ve uçuş testlerini yapan, uçağı ilk defa gökyüzü ile buluşturan.  O uçağı, bizzat uçurarak çok iyi tanıyan ve bu tecrübesi ile uçağın normal ve acil durum kullanım usulleri ile uçuş karakteristiklerinin yer aldığı kitabının yazılmasını sağlayan.  Uçağın, aksaklık ve iyileştirmeye muhtaç kusurlarını uçuş testleri ile tespit ederek, uçuş test mühendisleri ile bir ekip halinde raporlayan ve tüm bunları yapabilecek eğitim, bilgi, beceri, tecrübe ve donanıma sahip olan kişiye deneysel test pilotu diyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’nin Hürkuş ile başlayan milli özgün hava araçları projelerinin ilk test pilotu olarak, International Test Pilots School Kanada’da 2012 yılında deneysel test pilotluğu eğitimi aldım. Türkiye’de bu bir ilkti. Bizden önce tabi Şener Koltuk gibi büyük ve değerli pilotlarımız, ağabeylerimiz var. Ama onların yaptığı iş bu anlattığımdan farklı olarak, deneysel test pilotları tarafından tüm ürün geliştirme test uçuş süreçleri tamamlanmış. Kullanım kitabı yazılarak yıllar önce seri ürün haline gelmiş ve binlerce adet üretilerek tüm dünyada uçmakta olan F-16 gibi uçakların, fabrika üretim hattından çıkışlarını takiben herhangi bir arızalarının bulunup bulunmadığının kontrol edilmesinden ibarettir. Deneysel bir uçuş olmadığı gibi, yüksek kaza riski deneysel uçuşlara kıyasla oldukça düşüktür. Bu anlamda, deneysel test pilotluğu farklı bir kategoride yer alır. Hürkuş ile tüm bu deneysel süreçlerin içerisinde yıllardır tecrübe kazanıyoruz.” şeklinde konuşuyor. Hürkuş ile kazanılan deneyimleri geliştirerek Hürjet’e aktarıldığına vurgu yapan Özpala, sesten hızlı uçabilen ilk jet uçağının da yakın zamanda uçuşlara başlayacağını söylüyor.

“Türk Yıldızları ve Solo Türk bizim hava kuvvetlerimizin ulaştığı yüksek seviyenin şanlı temsilcileridir.”

Test pilotluğu dışında Hürkuş’un tanıtım ve gösteri uçuşlarını da yurt içinde ve uluslararası havacılık fuarlarında başarıyla gerçekleştiren Test Pilotu Özpala, Türk Yıldızları ekibinin de yakın gelecekte Hava Kuvvetlerimiz tarafından talep edilen akrotim varyantı Hürjetler ile çok daha büyük bir motivasyon ile uçacağını anlatıyor. Türk Yıldızları ve Solo Türk’ün dünyada Hava Kuvvetlerimizin sahip olduğu eğitim seviyesi ve kullanım becerisinin gösterimi anlamında çok önemli bir iş yaptığını aktaran Murat Özpala; “İlk kurulduğu yıldan itibaren Türk Yıldızları bizlerin medarı iftiharı oldu. Kurulduğu ilk günlerde de Türk Yıldızları’nda uçan pilotlar bizlerin komutanları, hocaları ve ağabeyleriydi. Hepsini saygıyla anıyorum; bu uğurda verdiğimiz şehitlerimizi de rahmet ve şükranla anıyorum. Türk Yıldızları, bizim hava kuvvetlerimizin, “havacılık” anlamında ulaştığı seviyenin dünyada çok nadir rastlayabileceğiniz yüksek bir kalitede kullanım becerisinin göstergesi olarak ortaya çıktı. O gördüğünüz hareketleri, o gördüğünüz jet uçaklarıyla, o senkron içerisinde yapabilen çok az sayıda hava kuvveti ve pilot var dünyada. Türk Yıldızları, bizi havacılığa yön veren bu nadir ülkelerden biri haline getirdi. Uçuş okulunda bizzat benim öğrencilerim olmuş olan arkadaşlarımız da var içlerinde. Hepsi ile gurur duyuyorum. Solo Türk de keza böyle. Türk Yıldızları ve Solo Türk bizim hava kuvvetlerimizin ulaştığı yüksek seviyenin şanlı temsilcileridir.” diye konuşuyor.

“Hak’kın Murad’ı adını verdiğim Kuran-ı Kerim meal çalışmam var.”

Türkiye’nin ilk deneysel test pilotu olan Murat Özpala, bu yolda kendisinin ilk olduğuna ancak son olmadığına vurgu yaptı. Özpala; “Her ne kadar ilk olsam da son değilim. Benden sonra arkadaşlarımız benzer eğitimleri aldılar, alıyorlar. Sayımız giderek artıyor. Yurtdışında bu eğitimi alıp ‘Kategori-1 Deneysel Test Pilotu’ olarak yurda dönecek arkadaşlarımız var. Bu çok gurur verici bir şey.  Sizlere saymış olduğum bütün bu hava araçlarının uçabilmesi için bizim çok sayıda yetişmiş test pilotuna ihtiyacımız var. Test pilotu maalesef kolay yetişmiyor. Deneysel test pilotu olmak için uluslararası test pilotluğu eğitimi veren okullara gitmek gerekiyor. Bu okullara katılım ise milyon dolarlarla ifade edilen yüksek eğitim maliyetleri nedeniyle; TUSAŞ gibi devlete bağlı çalışan büyük kuruluşlar ya da bizzat devlet desteği ile sağlanabiliyor. Eğitim oldukça zorlu bir süreç. Adeta pilotaj ve havacılık mühendisliği alanlarının doktorasını yaptırıyorlar size.” diye ifade ediyor.  Hayatını konu edinen bir kitap hazırlığı içerisinde bulunduğunu ve bir de meal çalışması olduğunu ifade eden Pilot Özpala sözlerini şöyle sonlandırıyor; “ Tayyareciliğin kitabı adını verdiğim ve kendi pilotluk yaşımdan kesitler taşıyan bir kitap çalışmam var. Dünya ve Türk havacılığına dair değerlendirmelerimi bu kitap ile kaleme aldım. Kitapta, ‘Köyün Delisi’ diye bir bölüm var. Bu bölümde, Hükuş’un varoluş hikâyesini de yaşayarak yazdım. Bir de yaşam projem dediğim, 20 yılı aşkın süredir çalıştığım ve Hak’kın Muradı adını verdiğim Kuran-ı Kerim meal çalışmam var. İnşallah emekli olduktan sonra bu çalışmayı, Türkçe ve İngilizce olarak yayınlamayı düşünüyorum. Bunun dışında ise; fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür, kararlı, inançlı, gayretli, yurtsever gençlerimizin kendi hür semalarımızda, kendi hür kanatlarımızda,   Hürkuş ve Hürjetlerimizi uçurduğu yakın geleceği heyecanla bekliyorum.”

 

 

Hürkuş İnstagram Adresi: https://www.instagram.com/hurkustestpilot/