Hayallerinin Peşinden Başarıya

Zeynel Erdem, köyünde çobanlık yaptığı sırada tren raylarında bulduğu gazete parçasında gördüğü şehre âşık oldu ve Amerika’ya yerleşti. İki yüz dolar ile geldiği New York’ta altı ay sokakta kaldı. Şimdilerde ise beş yüz çalışanı olan bir işletmenin sahibi olan Erdem, başarısını azmine ve kararlılığına bağladığını söylüyor.

Erzincan’ın Tercan ilçesinde altı çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olan Zeynel Erdem, koyunlarını otlattığı sırada tren rayları üzerinde gördüğü gazete parçasında fotoğrafı bulunan şehre âşık olur ve Amerika’ya yerleşir. İki yüz dolar ile geldiği New York eyaletinde birçok sıkıntı ile mücadele eden Erdem, hayallerinin peşini bırakmayarak iş adamı olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Amerika da telaffuzu kolay olduğu için Zach Erdem olarak tanınan genç iş adamı Zeynel Erdem; “Çiftçilikle geçimini sağlayan bir aileye mensuptum. Hal böyle olunca ben de köyde yaşayan her çocuk gibi sabah 5’te kalkıp tarlaya gider akşam altıda eve dönerdim. İlk ve ortaokulu köyümde okuduktan sonra lise ve üniversite için İstanbul’da yaşayan ağabeyimin yanına geldim. Trakya Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü’nü kazandıktan sonra burada hem çalıştım hem de okul hayatımı sürdürdüm.” ifadelerini kullanıyor. Amerika’ya gittiği sırada cebinde iki yüz dolardan başka hiçbir şeyinin olmadığını belirten Erdem, buraya geldiğinde İngilizceyi de bilmediğini aktarıyor.   “Buraya geldiğimde ne param vardı ne de dilim”   Hayalindeki ülke olan Amerika’ya gitmek için bir takım işlerde çalışarak para biriktirdiğine değinen Zach Erdem, Türkiye’de çalışarak kazandığı parayı Amerika’da vize için kayıt olduğu okula verdiğini söylüyor. Vize işlemleri tamamlandıktan sonra maddi sıkıntılara maruz kaldığını anlatan Erdem; “Vizem çıktıktan sonra ilk yaptığım iş nasıl para bulacağım olmuştu.  Çünkü her şey hazırdı ama orada beni idare edecek maddi kaynağım yoktu. Edirne’de çalıştığım sırada kazandığım paramı Amerika’da kaydolduğum okula vermiştim. Ailem gitmemi istemediği için bana destek olmuyordu. Para olmazsa gidemez nasılsa diye düşünüyorlardı. Zaten durumumuz iyi olmadığı için verecek pek paraları yoktu. Ama gerek arkadaşlarımın desteği gerekse kendimde değerli olan ne varsa satarak, annemin de kenara koyduklarını vermesiyle iki yüz dolar yaptım ve herkesle vedalaşarak uçağa bindim.” şeklinde konuşuyor. Amerika’ya gelmesiyle hem maddi hem de dil anlamında hiçbir şeyi olmadığını ifade eden Zeynel Erdem sözlerini şöyle sürdürüyor; “Buraya geldiğimde ne param vardı ne de dilim. Şu anda sahibi olduğum restoran ilk çalıştığım iş yerlerindendi. Burada başvuru yaptığım birçok iş yerinden geri çevrildim. Türk restoranlar dahi beni kabul etmemişti. Bir süre sonra barmen olarak bir iş buldum. Dil bilmediğim için garsonluk yapamıyordum. Barmenlik bildiğim bir işti ve tipimde müsait olduğu için bu alanda çalıştım.”  Bulduğu işinde büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Erdem, birçok kötü işte çalıştırıldığını vurguluyor.   “Tuvalet yıkamacı olarak terfi ettirildim.”   İlk kabul edildiği iş yerinde barmenlik yaptığını aktaran Zeynel Erdem; “İşe başladıktan birkaç ay sonra genel müdür değişti. Yeni gelen müdür beni kovmak için işimi değiştirdi. Bulaşık yıkamacı olarak devam ettiğim işimde tuvalet yıkamacı olarak terfi ettirildim. Ama hiçbir zaman yılmadım. Çünkü buraya geldiğimde kendime bazı sözler vermiştim. Ofis Menager tarafından genel müdür para çalarken yakalandı. Birkaç hafta sonra eski işim olan barmenliğe geri döndüm.” ifadelerini kullanıyor. Çok çalışarak hayalinin peşinden koşan Erdem, ilk geldiği iş yerini sekiz yıl zorlu mücadelenin ardından satın aldığını anlatıyor.   “Bölgenin en iyi İtalyan Restoranı seçildik”    Sekiz yıl zorlu çalışma şartlarına direnerek ilk çalıştığı iş yerini satın alan Zeynel Erdem, kurdukları işletmenin kısa sürede başarı elde ettiğinden bahsediyor. Erdem; “Kurduğum isletmenin adı 75 Main restoran. Burası 2010 Haziran ayının 11'inde  aktif olarak işletime girdi. Açıldığımız günden beri bulunduğumuz bölgenin en iyi İtalyan restoranı seçildik. Zaten yazlık bir bölgede bulunduğumuz için turistlerin ilk uğradığı mekânın başında geldik. En işlek caddedeki ilk restoran olduğumuzdan dolayı ilgi çekmeyi başardık. Tabi birde Amerika’nın en ünlü aşçılarıyla çalışıyoruz. Bu yüzden en iyi restoran seçildik.” diye konuşuyor. İşletmesinin tanınmasıyla birçok dünyaca ünlü ismi ağırladıklarını söyleyen Zach Erdem, müşterileri arasında ünlü tenisçilerin, basketbolcuların, politikacılarının, Holywood yıldızlarının ve Türk oyuncularının olduğunu ifade ediyor.   “Vazgeçmedim ve istediğimi aldım”   Yaşadığı sıkıntıları anlatan Zeynel Erdem; “Hayat hikâyemi bilen insanlar benim nereden geldiğimi bildiklerinde, özellikle Amerikalılar  çok saygı gösterirler. Çünkü çok az kişi kendi başına bir şeyler yapabilmiştir. Birçok zorluk yaşadım. Özellikle is bulamamak, parasız kalıp dışarıda yatıp kalkmak, bazı geceler umutsuzluğa düşmek ama dönmek için bile bilet parasının olmaması ya da dil bilmemek. Bir hedefim vardı ve her şeyi göze alarak gelmiştim.  Sokakta da yatsam ‘istediğin hayallerini süsleyen yerdesin vazgeçme’ dedim hep kendime. Vazgeçmedim, istediğimi aldım.” şeklinde konuşuyor.  Gençlere önerilerde bulunan İş adamı Zach Erdem sözlerini şöyle sonlandırıyor. “Hayallerinizden vazgeçmeyin. Bugün bulunduğum noktadaysam, kovulduğum iş yerinin sahibi olabilmişsem asla vazgeçmediğimdendir.”   Haber: Ali ÜNLÜ