İmkânsızlıklardan Doğan; Emek Müzesi

KÜLTÜR 20.07.2022 - 00:55, Güncelleme: 18.09.2022 - 03:10
 

İmkânsızlıklardan Doğan; Emek Müzesi

Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Dindarlı Ahmet Yoldaş Ortaokulu’nda Sosyal Bilgiler Öğretmeni olan Başak Tapcı, müzeye gitme imkânı olmayan öğrencileri için bir sınıfı müze haline getirdi. Tapcı: “Gidemedikleri müzeyi ayaklarına getirmeyi istedim.” diyerek öğrencilerine farklı bir deneyim yaşatmak istediğini söyledi.
Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Dindarlı Ahmet Yoldaş Ortaokulu’nda görev yapan sosyal bilgiler öğretmeni Başak Tapcı, öğrencilerin ve velilerin evlerinden getirdikleri eserler ile bir sınıfı müze haline getirdi. Görev yaptığı köy okulunda imkânların sınırlı olması nedeniyle öğrencilerini müzeye götüremeyen Başak Tapcı, sınıfı müzeye dönüştürmesiyle öğrencilerin görerek görsel bir materyal üzerinde öğrenmesini sağlıyor. Tapcı: “Asıl amacım öğrencilerin yeni ile eski arasında bağ kurarak kültürel mirasa sahip çıkmalarını sağlamak.” diyor. Öğrencilerinin şehirde yaşayan çocuklara göre daha zor ve imkânsızlıklarla dolu yaşamları olduğunu anlatan Başak Tapcı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “ Çoğu öğrencimin hayatı sadece tarla, ev ve okul arasında geçiyor. Orta öğretim son sınıfta olmasına rağmen köyümüze sadece 40 dakika uzaklıkta olan Pamukkale’yi bile daha göremeyen birçok öğrencim var. Bırakın müzeyi bağlı oldukları ilçe merkezini dahi çok iyi bilmiyorlar. Bunun için öğrencilerimin bu müze projesiyle en azından farklı bir deneyim yaşamalarını ve gidemedikleri müzeyi ayaklarına getirmeyi istedim.”   60 Senelik eserler var    Müzeyi öğrencilerin ve velilerin katkılarıyla kurduklarını ifade eden Başak Tapcı, müzede en yeni eserin 25 yıllık, en eski eserin ise 60 yıllık olduğunu vurguluyor. Tapcı, müzedeki eserler hakkında şu bilgileri veriyor; “ Bir öğrencimizin babaannesinin getirdiği 60 senelik yün iplikleri eğirmekte kullanılan bir kirman yer alıyor. Ayrıca yöre halkının Seymentaraklı ismi verdikleri şalvar türünde kıyafet ve eski paralar da bulunuyor.” 1970 basımlı kitaplar, gazete sayfaları,1950’li yıllarda üretilen fotoğraf makineleri ve radyolar gibi pek çok eserin bulunduğunu söyleyen Başak Tapcı, içinde hamur yoğrulan ağaçtan yapılmış tekne gibi pek çok farklı eserin yer aldığını aktarıyor. Müzede ayrıca köstekli saat, tarlada kullanılan yabalar, lüküs ve gaz lambaları, okuryazar olmayanların kullandıkları imza yerine geçen mühür, plaklar, sandıklar, dikiş kutuları, bakırdan kaplar, teraziler, testiler, el yapımı yünle doldurulmuş ahşap sandalye gibi birçok tarihi eser de bulunuyor.   En eski eser Çanakkale Cephesi’ne ait   Müzede, tarihi belge niteliği taşıdığını düşündüğü eserlerin de olduğunu belirten Sosyal Bilgiler Öğretmeni Başak Tapçı; “Bir öğrencimizin Çanakkale cephesinde savaşırken şehit düşmüş dedesinin Atatürk’le olan fotoğrafı en eski eserimizdir. Zamanında bir mecmuadan alınan bu fotoğraf müzede bulunan en değerli ürünümüz.” ifadelerini kullanıyor. Müzeyi yoğun araştırmalar sonucunda öğrencileriyle birlikte büyük ilgi ve emek vererek oluşturduklarını belirten Tapcı, hazırlık sürecinde öğrencilerin çok heyecanlandığını ve müzeyi öğrencilerin oluşturduğunu söylüyor.   “Bir öğretmen olarak beni daha çok motive ediyor”   Projelerinin beğeniyle karşılandığını anlatan Başak Tapcı; “İlçede çok güzel tepkiler aldım. İletişime geçtiğim bütün esnafardan büyük ilgi gördüm. Tabi insan çok mutlu oluyor. Bu tepkiler bir öğretmen olarak beni daha çok motive ediyor.” şeklinde konuştu. Oluşturulan projenin bu kadar olumlu tepkiler ile karşılaşacağını tahmin edemediğini belirten Tapcı, kendisi gibi eğitimcilerin fkirlerini hayata geçirmesi için eğitim sistemindeki fziksel yetersizliğin bir an önce ortadan kalkması gerektiğini vurguluyor.   Haber: Ali ÜNLÜ
Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Dindarlı Ahmet Yoldaş Ortaokulu’nda Sosyal Bilgiler Öğretmeni olan Başak Tapcı, müzeye gitme imkânı olmayan öğrencileri için bir sınıfı müze haline getirdi. Tapcı: “Gidemedikleri müzeyi ayaklarına getirmeyi istedim.” diyerek öğrencilerine farklı bir deneyim yaşatmak istediğini söyledi.

Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Dindarlı Ahmet Yoldaş Ortaokulu’nda görev yapan sosyal bilgiler öğretmeni Başak Tapcı, öğrencilerin ve velilerin evlerinden getirdikleri eserler ile bir sınıfı müze haline getirdi. Görev yaptığı köy okulunda imkânların sınırlı olması nedeniyle öğrencilerini müzeye götüremeyen Başak Tapcı, sınıfı müzeye dönüştürmesiyle öğrencilerin görerek görsel bir materyal üzerinde öğrenmesini sağlıyor. Tapcı: “Asıl amacım öğrencilerin yeni ile eski arasında bağ kurarak kültürel mirasa sahip çıkmalarını sağlamak.” diyor. Öğrencilerinin şehirde yaşayan çocuklara göre daha zor ve imkânsızlıklarla dolu yaşamları olduğunu anlatan Başak Tapcı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “ Çoğu öğrencimin hayatı sadece tarla, ev ve okul arasında geçiyor. Orta öğretim son sınıfta olmasına rağmen köyümüze sadece 40 dakika uzaklıkta olan Pamukkale’yi bile daha göremeyen birçok öğrencim var. Bırakın müzeyi bağlı oldukları ilçe merkezini dahi çok iyi bilmiyorlar. Bunun için öğrencilerimin bu müze projesiyle en azından farklı bir deneyim yaşamalarını ve gidemedikleri müzeyi ayaklarına getirmeyi istedim.”

 

60 Senelik eserler var

 

 Müzeyi öğrencilerin ve velilerin katkılarıyla kurduklarını ifade eden Başak Tapcı, müzede en yeni eserin 25 yıllık, en eski eserin ise 60 yıllık olduğunu vurguluyor. Tapcı, müzedeki eserler hakkında şu bilgileri veriyor; “ Bir öğrencimizin babaannesinin getirdiği 60 senelik yün iplikleri eğirmekte kullanılan bir kirman yer alıyor. Ayrıca yöre halkının Seymentaraklı ismi verdikleri şalvar türünde kıyafet ve eski paralar da bulunuyor.” 1970 basımlı kitaplar, gazete sayfaları,1950’li yıllarda üretilen fotoğraf makineleri ve radyolar gibi pek çok eserin bulunduğunu söyleyen Başak Tapcı, içinde hamur yoğrulan ağaçtan yapılmış tekne gibi pek çok farklı eserin yer aldığını aktarıyor. Müzede ayrıca köstekli saat, tarlada kullanılan yabalar, lüküs ve gaz lambaları, okuryazar olmayanların kullandıkları imza yerine geçen mühür, plaklar, sandıklar, dikiş kutuları, bakırdan kaplar, teraziler, testiler, el yapımı yünle doldurulmuş ahşap sandalye gibi birçok tarihi eser de bulunuyor.

 

En eski eser Çanakkale Cephesi’ne ait

 

Müzede, tarihi belge niteliği taşıdığını düşündüğü eserlerin de olduğunu belirten Sosyal Bilgiler Öğretmeni Başak Tapçı; “Bir öğrencimizin Çanakkale cephesinde savaşırken şehit düşmüş dedesinin Atatürk’le olan fotoğrafı en eski eserimizdir. Zamanında bir mecmuadan alınan bu fotoğraf müzede bulunan en değerli ürünümüz.” ifadelerini kullanıyor. Müzeyi yoğun araştırmalar sonucunda öğrencileriyle birlikte büyük ilgi ve emek vererek oluşturduklarını belirten Tapcı, hazırlık sürecinde öğrencilerin çok heyecanlandığını ve müzeyi öğrencilerin oluşturduğunu söylüyor.

 

“Bir öğretmen olarak beni daha çok motive ediyor”

 

Projelerinin beğeniyle karşılandığını anlatan Başak Tapcı; “İlçede çok güzel tepkiler aldım. İletişime geçtiğim bütün esnafardan büyük ilgi gördüm. Tabi insan çok mutlu oluyor. Bu tepkiler bir öğretmen olarak beni daha çok motive ediyor.” şeklinde konuştu. Oluşturulan projenin bu kadar olumlu tepkiler ile karşılaşacağını tahmin edemediğini belirten Tapcı, kendisi gibi eğitimcilerin fkirlerini hayata geçirmesi için eğitim sistemindeki fziksel yetersizliğin bir an önce ortadan kalkması gerektiğini vurguluyor.

 

Haber: Ali ÜNLÜ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve postegram.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.