'Türkiye’nin İlk Ekopeynir Müzesi' Sıfırdan Başlayan Girişimcilik Hikayesi: Zümran Ömür

YAŞAM 18.10.2022 - 02:59, Güncelleme: 14.10.2023 - 23:28
 

'Türkiye’nin İlk Ekopeynir Müzesi' Sıfırdan Başlayan Girişimcilik Hikayesi: Zümran Ömür

22 kişinin hayatını kaybettiği bir trafik kazası sonucunda göç veren köyünü yeniden hayata bağlayan girişimci Zümran Ömür, kurmuş olduğu peynir müzesi ile kendinden söz ettiriyor. Türkiye’nin ilk peynir müzesi olma özelliği taşıyan müzede, 32 tür peynir sergileniyor. Müzenin kurucusu Zümran Ömür, üretimin çok önemli bir kavram olduğunu söylüyor.
Kars’ın Boğatepe köyünde, 1972 yılında doğan Zümran Ömür, doğduğu ve yaşadığı köyün dünyanın 17. peynir rotası seçilmesindeki serüvenini aktarıyor. Kültürel açıdan, zengin bir köyde yaşadıklarının altını çizen Ömür, 2000 yılında yaşanan bir trafik kazası sonucunda 22 kişinin hayatını kaybetmesinden dolayı göçlerin yaşandığını ve nüfusun azaldığını ifade ediyor. Yaşanan bu elim olaydan sonra Boğatepe köyünde üretimi yeniden canlandırmayı hedefleyen köy halkı ve Zümran Ömür, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneğini kuruyor. Dernek Başkanlığını üstlenen Ömür, girişimcilik hikâyesini ve Türkiye’nin ilk peynir müzesini bizlere anlatıyor.   Üretime başlarken ki dönüm noktanız neydi?   Aslında üretime yeniden başladık diyebiliriz. 2000 yılında köyümüzde yaşanan trafik kazasından sonra, köyümüz büyük bir göç verdi. Üretim durdu. Ancak, 2007'de üretime yeniden başladık. 2010 yılında peynir müzemizi kurduk. Daha sonrasında hem organik sertifika, hem coğrafi işaretlerimizi, hem de marjinal isimlerimizi aldık. Artık köyümüz dünyada 17. peynir rotası olarak değerlendiriliyor.   Peynir Müzesi ve Müzede En Çok İlgi Çeken Gravyer Peyniri Hakkında Bilgi Verir Misiniz?   Gravyer peynir üretimi ilk 1901 yılında, David Moser tarafından, Ruslar ve Malakanlarla beraber başlatılmış, peynir müzesini kurduğumuz binayı inşa etmişler. Bu şekilde 1917 yılına kadar üretim devam etmiş. 1920 yılında bizim atalarımız Gürcistan'dan gelmişler. Onlarda peynir üretimini çağın getirdiği ustalardan öğrenmişler. 1920 yılından günümüze kadar biz bu bayrağı taşıyoruz. Bu açıdan, Gravyer peynirinin doğum yeri Boğatepe köyüdür. Yapımını hiç bırakmadık. Bir dönem 2000 yılında yaşanan kazadan sonra göçlerden dolayı ara verildi. 2007 yılından sonra tekrar üretime başladık. Köyde dokuz tane mandıra var. Bu mandıralardan bir tanesi de benim mandıram. Gravyer, kaşar vs. peynir üretiyoruz. Peynir müzesi, Türkiye'nin ilk ekopeynir müzesi. Müzemizin hedefi, 32 tür peynir kültürünü gelecek nesillere aktarabilmek.   ''Bir dil bin insan dedik'' Üretime başladıktan sonra aldığınız eğitimlerden bahseder misiniz?   Eğitime, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneğini kurduktan sonra başladık. İlk önce tıbbi bitkiler üzerine eğitim aldık. 650 tür bitkiden 35 tür tıbbi bitki öğrendik. Krem yapımı ve yağ çıkarmayı, hangi hastalığa hangisinin şifa olduğunu öğrendik. Sonra iletişim, sağlık, beslenme kurslarını aldık. Beslenme kurslarında, beslenme ve doyma arasındaki farkı görünce, yaptığımız ürünlere daha çok kıymet verdik ve bu yolda devam etmeye karar verdik. Fransızca öğrendik. Bir dil bin insan dedik. Sadece kendimiz için eğitim almadık. Aynı zamanda veterinerlerden hayvan sağlığı için de eğitim aldık. Çünkü önce hayvanın sağlıklı olacak ki sofraya gelen üründe sağlıklı olsun. Sağlık hijyeni, meme hijyeni, bunun gibi eğitimlerde aldık. Bu şekilde günümüze kadar devam ettik.   ''Mustafa kemal Atatürk 'ün dediği gibi Üretmeyen toplum, yok olmaya mahkûmdur.'' Buradan kadınlara ve kadın girişimcilere tavsiyeleriniz var mı?   Dünyada olsun, Türkiye’de olsun, herkes bildiği işi yapsın. Üretmekten vazgeçmesinler. Mustafa Kemal Atatürk 'ün dediği gibi ''Üretmeyen toplum, yok olmaya mahkûmdur.''  Üreten toplumun, her zaman başı diktir. Onun için üretmekten vazgeçmesinler. Yollarına çalışkan bir topluluk olarak devam etsinler. Kadınlarımıza vereceğim en önemli tavsiye budur.    
22 kişinin hayatını kaybettiği bir trafik kazası sonucunda göç veren köyünü yeniden hayata bağlayan girişimci Zümran Ömür, kurmuş olduğu peynir müzesi ile kendinden söz ettiriyor. Türkiye’nin ilk peynir müzesi olma özelliği taşıyan müzede, 32 tür peynir sergileniyor. Müzenin kurucusu Zümran Ömür, üretimin çok önemli bir kavram olduğunu söylüyor.

Kars’ın Boğatepe köyünde, 1972 yılında doğan Zümran Ömür, doğduğu ve yaşadığı köyün dünyanın 17. peynir rotası seçilmesindeki serüvenini aktarıyor. Kültürel açıdan, zengin bir köyde yaşadıklarının altını çizen Ömür, 2000 yılında yaşanan bir trafik kazası sonucunda 22 kişinin hayatını kaybetmesinden dolayı göçlerin yaşandığını ve nüfusun azaldığını ifade ediyor. Yaşanan bu elim olaydan sonra Boğatepe köyünde üretimi yeniden canlandırmayı hedefleyen köy halkı ve Zümran Ömür, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneğini kuruyor. Dernek Başkanlığını üstlenen Ömür, girişimcilik hikâyesini ve Türkiye’nin ilk peynir müzesini bizlere anlatıyor.

 

Üretime başlarken ki dönüm noktanız neydi?

 

Aslında üretime yeniden başladık diyebiliriz. 2000 yılında köyümüzde yaşanan trafik kazasından sonra, köyümüz büyük bir göç verdi. Üretim durdu. Ancak, 2007'de üretime yeniden başladık. 2010 yılında peynir müzemizi kurduk. Daha sonrasında hem organik sertifika, hem coğrafi işaretlerimizi, hem de marjinal isimlerimizi aldık. Artık köyümüz dünyada 17. peynir rotası olarak değerlendiriliyor.

 

Peynir Müzesi ve Müzede En Çok İlgi Çeken Gravyer Peyniri Hakkında Bilgi Verir Misiniz?

 

Gravyer peynir üretimi ilk 1901 yılında, David Moser tarafından, Ruslar ve Malakanlarla beraber başlatılmış, peynir müzesini kurduğumuz binayı inşa etmişler. Bu şekilde 1917 yılına kadar üretim devam etmiş. 1920 yılında bizim atalarımız Gürcistan'dan gelmişler. Onlarda peynir üretimini çağın getirdiği ustalardan öğrenmişler. 1920 yılından günü müze kadar biz bu bayrağı taşıyoruz. Bu açıdan, Gravyer peynirinin doğum yeri Boğatepe köyüdür. Yapımını hiç bırakmadık. Bir dönem 2000 yılında yaşanan kazadan sonra göçlerden dolayı ara verildi. 2007 yılından sonra tekrar üretime başladık. Köyde dokuz tane mandıra var. Bu mandıralardan bir tanesi de benim mandıram. Gravyer, kaşar vs. peynir üretiyoruz. Peynir müzesi, Türkiye'nin ilk eko peynir müzesi. Müzemizin hedefi, 32 tür peynir kültürünü gelecek nesillere aktarabilmek.

 

''Bir dil bin insan dedik''

Üretime başladıktan sonra aldığınız eğitimlerden bahseder misiniz?

 

Eğitime, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneğini kurduktan sonra başladık. İlk önce tıbbi bitkiler üzerine eğitim aldık. 650 tür bitkiden 35 tür tıbbi bitki öğrendik. Krem yapımı ve yağ çıkarmayı, hangi hastalığa hangisinin şifa olduğunu öğrendik. Sonra iletişim, sağlık, beslenme kurslarını aldık. Beslenme kurslarında, beslenme ve doyma arasındaki farkı görünce, yaptığımız ürünlere daha çok kıymet verdik ve bu yolda devam etmeye karar verdik. Fransızca öğrendik. Bir dil bin insan dedik. Sadece kendimiz için eğitim almadık. Aynı zamanda veterinerlerden hayvan sağlığı için de eğitim aldık. Çünkü önce hayvanın sağlıklı olacak ki sofraya gelen üründe sağlıklı olsun. Sağlık hijyeni, meme hijyeni, bunun gibi eğitimlerde aldık. Bu şekilde günü müze kadar devam ettik.

 

''Mustafa kemal Atatürk 'ün dediği gibi Üretmeyen toplum, yok olmaya mahkûmdur.''

Buradan kadınlara ve kadın girişimcilere tavsiyeleriniz var mı?

 

Dünyada olsun, Türkiye’de olsun, herkes bildiği işi yapsın. Üretmekten vazgeçmesinler. Mustafa Kemal Atatürk 'ün dediği gibi ''Üretmeyen toplum, yok olmaya mahkûmdur.''  Üreten toplumun, her zaman başı diktir. Onun için üretmekten vazgeçmesinler. Yollarına çalışkan bir topluluk olarak devam etsinler. Kadınlarımıza vereceğim en önemli tavsiye budur.

 

 

Kars HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve postegram.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.