“Plansız Olmanın Heyecanını Keşfetmemle, Yollara Olan Aşkım Başladı” Dünya’da Birçok Ülkeyi Görme Fırsatı Bulan Genç Gezgin: Yağmur Arat

DÜNYA 28.09.2023 - 19:55, Güncelleme: 03.08.2024 - 23:12
 

“Plansız Olmanın Heyecanını Keşfetmemle, Yollara Olan Aşkım Başladı” Dünya’da Birçok Ülkeyi Görme Fırsatı Bulan Genç Gezgin: Yağmur Arat

Dünyayı gezme fikri, birçoğumuza ulaşılamaz bir fikirmiş gibi görünmektedir. Ancak çağımızda bu durumun hiçte korkulacak bir yanı yok. Üniversiteden mezun olduktan sonra dünyayı gezme fikriyle yola çıkan Yağmur Arat, şimdilerde çekmiş olduğu gezi vlogları ve heyecanlı yaşamıyla takipçilerine ilham kaynağı oluyor. Dünya genelinde birçok ülkeyi gezdiğini ve bu ülkelerin sahip olduğu kültürlere bizzat şahit olduğunun altını çizen Arat, yedi yıldır tam zamanlı bir şekilde yollarda olduğunu söylüyor.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama mezunu olan Yağmur Arat, üniversiteden mezun olduktan sonra dünyayı gezme kararı alıyor. Seyahatlerine ilk olarak “İnterrail” turu ile başladığını ifade eden Arat, seyahat gerçekleştirdiği ülkeler arasında Japon kültürünü çok beğendiğini aktarıyor. Özellikle dünyayı gezme fikrine sahip olan bireylere öncülük eden genç gezgin Yağmur Arat, ön yargıların kırılması noktasında bireylere ilham kaynağı oluyor. Gezginliğin yanı sıra çektiği gezi vloglar ile dikkatleri üzerine çeken genç gezgin Arat, “Bir Yol Bin İhtimal” isimli kitabıyla da takipçilerine yol gösterici olmaya çalıştığını röportajımızda anlatıyor.   “Plansız olmanın heyecanını keşfetmemle, yollara olan aşkım başladı.” Dünyayı gezme fikrine ilk nerede kapıldınız ve ilk hangi ülkeye seyahat gerçekleştirdiniz? Üniversiteden mezun olduktan sonra, kendime bir hediye vermek istedim ve interrail bileti ile trenle Avrupa yolculuğuna çıktım. Hollanda’dan başlayan, Belçika, Fransa, İspanya ve İtalya rotasından devam eden bir aylık tren yolculuğu yaptım. Bir gün bir ülkede uyanıp, diğer gün hiç bilmediğim başka bir ülkede uyandım. Sanırım ilk defa orada plansız olmayı keşfettim. Çünkü ondan öncesinde hayatımda uzun ve kısa vadeli planlar vardı. Plansız olmanın heyecanını keşfetmemle, yollara olan aşkım başladı.   “Saydığım zamanlar en son elli ülke civarındaydı.” Bugüne kadar kaç ülke dolaştınız ve en çok aklınızda kalan anınız nedir? Açıkçası gezdiğim ülkeleri saymayı bıraktım. Bu bana biraz yarış gibi geliyor. İki günlük Paris’e giden insanla, altı ay Fransa’nın her köşesini gezmiş insanın deneyimleri tamamen farklıdır. Bu yüzden ben sayıdan çok, oradaki deneyimlere odaklanıyorum. Ama saydığım zamanlar en son elli ülke civarındaydı. En çok aklımda kalan değil de, en çok beni etkileyen üç ülke sayabilirim. Biri Hindistan, orda hayatın çok farklı yüzünü gördüm. Zengin ile fakir arasındaki uçurumu en çok orada hissettim ve adaletsizliği, kaderi, coğrafyayı sorguladığım bir yer oldu.Aynı zamanda kendimi de ilk orda tanımaya başladım diyebilirim. İkincisi; Japonya. Hayatımda en güvenli ve en rahat hissettiğim ülkeydi. Otostopla ülkenin çok büyük bir kısmını gezdim ve tanıdığım herkes çok iyi, çok kibar ve çok saygılıydı. Üçüncüsü de; Kenya. Aslında o da biraz, Hindistan gibi. Afrika’yı gördükten sonra hayatın gerçekleriyle yüzleştim diyebilirim.   Dünyayı gezerek birçok kültüre ve insanla tanışma fırsatı buldunuz. En çok beğendiğiniz kültür hangisi? Japonya’nın kültürünü çok beğendim. Dediğim gibi çok güvenli bir ülke, insanları çok saygılı ve çok özgür hissettiğim bir yerdi. Meksika’yı çok seviyorum, iki kere gittim ve ikincisinde tam altı ay kaldım. Aslında belki de biraz bizim kültüre benziyor diyebilirim. İnsanları çok cana yakın, çok keyifli ve genel olarak Latin kültürü böyle aslında. İnsanlar hiçbir şeyi dert etmiyor. Daha çok anı yaşayıp, yaşadıkları andan keyif alıyorlar.   Gezi vlogları çektiğinizi biliyoruz. Gerek Vlog çekiminde gerekse yaşadığınız deneyimler noktasında zorlandığınız veya kolay olduğunu düşündüğünüz durumlar nelerdir? Açıkçası hem seyahat etmek, hem de içerik üretmek çok zor. Ben daha çok anda kalmayı sevdiğim için, bazen anı kaçırdığımı düşünüyorum. Aslında bununla ilgili de birkaç çözüm yolu buldum. İlk gittiğimde, sadece kendim için geziyorum ve gittiğim yeri keşfetmeye odaklanıyorum. Ardından çekim için belirli günler ayırıyorum. Kolay olduğunu düşündüğüm bir nokta ise, sevdiğim tutkum olan bir işi yapmak.Konfüçyüs’ün bir sözü var ya; ‘’Sevdiğin işi meslek edinirsen, hayatında bir gün bile çalışmış olmazsın.’’ Diye gerçekten de öyle. Sevmediğim bir işte çalıştığım zamanlar, zaman hiç geçmiyordu. Ama şu an keyif alarak çalışıyorum.   “En büyük motivasyonum, birçok kişinin daha çok gezmesine hizmet etmek ve onlara ilham olmak.” Yaşadığınız deneyimlerle ilgili bir kitap yayınladınız. Ayrıca sosyal medyada da oldukça aktif olduğunuzu görüyoruz. Bu çalışmalar karşısında ne gibi olumlu geri dönüşler alıyorsunuz? Aslında çok fazla olumlu dönüş alıyorum ve bu işe devam etmemin en büyük motivasyon kaynağı insanların olumlu yorumları. İnsanlar bazen benim videomu izledikten sonra, seyahat etmeye daha çok cesaret ediyorlar ve gittikleri yerden bana mesaj atıyorlar. Bir kişiye ilham verme ve onu etkileme fikri beni her zaman çok heyecanlandırıyor. Çünkü ben de ilk dünya turuna çıkmak istediğim zamanlar, tek başına kadın gezen birisine rastlamadım. Yani elbette vardır ama sosyal medyada deneyimlerini paylaşanlar yoktu. Açıkçası en büyük motivasyonum da bu, insanlara deneyimlerimi aktarmak, birçok kişinin daha çok gezmesine hizmet etmek ve onlara ilham olmak.   “Seyahat edilecek ucuz yerleri paylaşımlarımda göstermeye çalışıyorum” Dünyayı gezme fikrine sahip olan bireylere önerileriniz nelerdir? Ekonomi bu durumun neresinde? Bu konu biraz üzüldüğüm bir konu. Çünkü ben 2014 yılında mezun oldum ve o dönemler 150 -200 liraya yurt dışına uçak bileti alıyordum. Bu dönemki ekonomi ile, gezmek seyahat etmek herkes için erişilemez bir şey oldu. Ama hala seyahat edilecek ucuz yerler var ve ben de paylaşımlarımda bunu göstermeye çalışıyorum. Yani Türkiye’den çok daha ucuz tatil yapılacak yurt dışı rotaları var. Bunun için belki önceden ucuz uçak bileti almak, belki kampanyaları takip etmek iyi olabilir. Onun dışında otellerde kalmak yerine, hostellerde ( paylaşımlı odalarda) kalmak, turist gibi gezmek yerine, gittiğiniz yerin lokal hayatına karışırsanız, Türkiye’de harcadığınız paradan çok daha ucuza seyahat edebilirsiniz.   “Seyahat etmek benim hayatımı çok değiştirdi.” Son olarak neler eklemek istersiniz? Seyahat etmek benim hayatımı çok değiştirdi. Bambaşka hayatlar ve kültürler tanıdım ve dünyaya bakış açım çok değişti. Düşünün ki bir fanusta yaşıyorsunuz ve birden okyanusa açılıyorsunuz, farklı balıklar görüyorsunuz. Bence bu hayata geldiysek, hayat keşfetmeye değer. Seyahat etmek kişinin kendisine kattığı en büyük hazinedir bence. Bu yüzden imkân buldukça seyahat edin, yaşayın, deneyimleyin.
Dünyayı gezme fikri, birçoğumuza ulaşılamaz bir fikirmiş gibi görünmektedir. Ancak çağımızda bu durumun hiçte korkulacak bir yanı yok. Üniversiteden mezun olduktan sonra dünyayı gezme fikriyle yola çıkan Yağmur Arat, şimdilerde çekmiş olduğu gezi vlogları ve heyecanlı yaşamıyla takipçilerine ilham kaynağı oluyor. Dünya genelinde birçok ülkeyi gezdiğini ve bu ülkelerin sahip olduğu kültürlere bizzat şahit olduğunun altını çizen Arat, yedi yıldır tam zamanlı bir şekilde yollarda olduğunu söylüyor.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama mezunu olan Yağmur Arat, üniversiteden mezun olduktan sonra dünyayı gezme kararı alıyor. Seyahatlerine ilk olarak “İnterrail” turu ile başladığını ifade eden Arat, seyahat gerçekleştirdiği ülkeler arasında Japon kültürünü çok beğendiğini aktarıyor. Özellikle dünyayı gezme fikrine sahip olan bireylere öncülük eden genç gezgin Yağmur Arat, ön yargıların kırılması noktasında bireylere ilham kaynağı oluyor. Gezginliğin yanı sıra çektiği gezi vloglar ile dikkatleri üzerine çeken genç gezgin Arat, “Bir Yol Bin İhtimal” isimli kitabıyla da takipçilerine yol gösterici olmaya çalıştığını röportajımızda anlatıyor.

 

“Plansız olmanın heyecanını keşfetmemle, yollara olan aşkım başladı.”

Dünyayı gezme fikrine ilk nerede kapıldınız ve ilk hangi ülkeye seyahat gerçekleştirdiniz?

Üniversiteden mezun olduktan sonra, kendime bir hediye vermek istedim ve interrail bileti ile trenle Avrupa yolculuğuna çıktım. Hollanda’dan başlayan, Belçika, Fransa, İspanya ve İtalya rotasından devam eden bir aylık tren yolculuğu yaptım. Bir gün bir ülkede uyanıp, diğer gün hiç bilmediğim başka bir ülkede uyandım. Sanırım ilk defa orada plansız olmayı keşfettim. Çünkü ondan öncesinde hayatımda uzun ve kısa vadeli planlar vardı. Plansız olmanın heyecanını keşfetmemle, yollara olan aşkım başladı.

 

“Saydığım zamanlar en son elli ülke civarındaydı.”

Bugüne kadar kaç ülke dolaştınız ve en çok aklınızda kalan anınız nedir?

Açıkçası gezdiğim ülkeleri saymayı bıraktım. Bu bana biraz yarış gibi geliyor. İki günlük Paris’e giden insanla, altı ay Fransa’nın her köşesini gezmiş insanın deneyimleri tamamen farklıdır. Bu yüzden ben sayıdan çok, oradaki deneyimlere odaklanıyorum. Ama saydığım zamanlar en son elli ülke civarındaydı. En çok aklımda kalan değil de, en çok beni etkileyen üç ülke sayabilirim. Biri Hindistan, orda hayatın çok farklı yüzünü gördüm. Zengin ile fakir arasındaki uçurumu en çok orada hissettim ve adaletsizliği, kaderi, coğrafyayı sorguladığım bir yer oldu.Aynı zamanda kendimi de ilk orda tanımaya başladım diyebilirim. İkincisi; Japonya. Hayatımda en güvenli ve en rahat hissettiğim ülkeydi. Otostopla ülkenin çok büyük bir kısmını gezdim ve tanıdığım herkes çok iyi, çok kibar ve çok saygılıydı. Üçüncüsü de; Kenya. Aslında o da biraz, Hindistan gibi. Afrika’yı gördükten sonra hayatın gerçekleriyle yüzleştim diyebilirim.

 

Dünyayı gezerek birçok kültüre ve insanla tanışma fırsatı buldunuz. En çok beğendiğiniz kültür hangisi?

Japonya’nın kültürünü çok beğendim. Dediğim gibi çok güvenli bir ülke, insanları çok saygılı ve çok özgür hissettiğim bir yerdi. Meksika’yı çok seviyorum, iki kere gittim ve ikincisinde tam altı ay kaldım. Aslında belki de biraz bizim kültüre benziyor diyebilirim. İnsanları çok cana yakın, çok keyifli ve genel olarak Latin kültürü böyle aslında. İnsanlar hiçbir şeyi dert etmiyor. Daha çok anı yaşayıp, yaşadıkları andan keyif alıyorlar.

 

Gezi vlogları çektiğinizi biliyoruz. Gerek Vlog çekiminde gerekse yaşadığınız deneyimler noktasında zorlandığınız veya kolay olduğunu düşündüğünüz durumlar nelerdir?

Açıkçası hem seyahat etmek, hem de içerik üretmek çok zor. Ben daha çok anda kalmayı sevdiğim için, bazen anı kaçırdığımı düşünüyorum. Aslında bununla ilgili de birkaç çözüm yolu buldum. İlk gittiğimde, sadece kendim için geziyorum ve gittiğim yeri keşfetmeye odaklanıyorum. Ardından çekim için belirli günler ayırıyorum. Kolay olduğunu düşündüğüm bir nokta ise, sevdiğim tutkum olan bir işi yapmak.Konfüçyüs’ün bir sözü var ya; ‘’Sevdiğin işi meslek edinirsen, hayatında bir gün bile çalışmış olmazsın.’’ Diye gerçekten de öyle. Sevmediğim bir işte çalıştığım zamanlar, zaman hiç geçmiyordu. Ama şu an keyif alarak çalışıyorum.

 

“En büyük motivasyonum, birçok kişinin daha çok gezmesine hizmet etmek ve onlara ilham olmak.”

Yaşadığınız deneyimlerle ilgili bir kitap yayınladınız. Ayrıca sosyal medyada da oldukça aktif olduğunuzu görüyoruz. Bu çalışmalar karşısında ne gibi olumlu geri dönüşler alıyorsunuz?

Aslında çok fazla olumlu dönüş alıyorum ve bu işe devam etmemin en büyük motivasyon kaynağı insanların olumlu yorumları. İnsanlar bazen benim videomu izledikten sonra, seyahat etmeye daha çok cesaret ediyorlar ve gittikleri yerden bana mesaj atıyorlar. Bir kişiye ilham verme ve onu etkileme fikri beni her zaman çok heyecanlandırıyor. Çünkü ben de ilk dünya turuna çıkmak istediğim zamanlar, tek başına kadın gezen birisine rastlamadım. Yani elbette vardır ama sosyal medyada deneyimlerini paylaşanlar yoktu. Açıkçası en büyük motivasyonum da bu, insanlara deneyimlerimi aktarmak, birçok kişinin daha çok gezmesine hizmet etmek ve onlara ilham olmak.

 

“Seyahat edilecek ucuz yerleri paylaşımlarımda göstermeye çalışıyorum”

Dünyayı gezme fikrine sahip olan bireylere önerileriniz nelerdir? Ekonomi bu durumun neresinde?

Bu konu biraz üzüldüğüm bir konu. Çünkü ben 2014 yılında mezun oldum ve o dönemler 150 -200 liraya yurt dışına uçak bileti alıyordum. Bu dönemki ekonomi ile, gezmek seyahat etmek herkes için erişilemez bir şey oldu. Ama hala seyahat edilecek ucuz yerler var ve ben de paylaşımlarımda bunu göstermeye çalışıyorum. Yani Türkiye’den çok daha ucuz tatil yapılacak yurt dışı rotaları var. Bunun için belki önceden ucuz uçak bileti almak, belki kampanyaları takip etmek iyi olabilir. Onun dışında otellerde kalmak yerine, hostellerde ( paylaşımlı odalarda) kalmak, turist gibi gezmek yerine, gittiğiniz yerin lokal hayatına karışırsanız, Türkiye’de harcadığınız paradan çok daha ucuza seyahat edebilirsiniz.

 

“Seyahat etmek benim hayatımı çok değiştirdi.”

Son olarak neler eklemek istersiniz?

Seyahat etmek benim hayatımı çok değiştirdi. Bambaşka hayatlar ve kültürler tanıdım ve dünyaya bakış açım çok değişti. Düşünün ki bir fanusta yaşıyorsunuz ve birden okyanusa açılıyorsunuz, farklı balıklar görüyorsunuz. Bence bu hayata geldiysek, hayat keşfetmeye değer. Seyahat etmek kişinin kendisine kattığı en büyük hazinedir bence. Bu yüzden imkân buldukça seyahat edin, yaşayın, deneyimleyin.

İstanbul HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve postegram.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.