Ali ÜNLÜ
Köşe Yazarı
Ali ÜNLÜ
 

Gazetecilik; Sadece Olay Anını Değil, Olay Öncesini de Kapsayan Kamu Bilincidir.

  Ülkemizde “asrın felaketi” diyebileceğimiz büyük bir felaket gerçekleşti. Geçmişe bakıldığında; 2019 yılından, büyük felaket tarihine kadar ülkemizde, yaklaşık bin deprem meydana geldi. Bu depremlerin, neredeyse yüzde 70’i yaşadığımız büyük felaketin habercisi niteliğindeydi. Ancak maalesef çoğu medya kuruluşu bu duruma dikkat çekmek yerine, reyting kaygısı içerisinde yayınlarına devam etti. Öte yandan medya kuruluşları, depremle ilgili kamu spotu gibi zorunlu yayınlarını, gün içerisinde izlenmenin çok olduğu saatlerde değil, izlenmenin az olduğu gece saatlerinde yayınladılar. Şimdi ise yaşanan büyük felaketle ilgili olay haberlerini ise 7/24 esasına göre yayınlamaktadırlar. Birçok bilim insanının felaketten 2-3 yıl önce Kahramanmaraş bölgesine dikkat çekmesini bile ara haberlerde yer vererek, geçiştirdiler.   Medya Çalışanlarının Bilinçlenmesi Gerekli Gazetecilik, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar toplumun haber alma dinamiklerini oluşturan en önemli meslek dalıdır. Özellikle sanayi devrimi sonrasında bir bilim dalı olarak nitelendirilen gazetecilik, günümüzde bir disiplin içerisinde gerçekleşen en önemli mesleklerden biridir. Yaşamış olduğumuz şu zorlu süreç içinde, her ne kadar bazı sorunlardan bahsediliyor olsa da bu sorunlardan en önemlisi, gazetecilik pratiklerinin kamu yararı gözetilerek yapılmamasıdır. Özellikle 2019 yılından büyük felaketin yaşandığı tarihe kadar olan süreç içerisinde yaşanan depremler, medyanın gündeminde olsaydı, belki de yıkım ve can kaybı bu kadar büyük olmayacaktı diye düşünüyorum. Ülkemiz genelinde yapılan, “çök, tutun, kapan” tatbikatları olmasaydı belki de felaket üzerinden uzun saatler geçmesine rağmen enkaz altından canlı çıkan insanlar olmazdı. Ufacık bir tatbikatın bile etkili olduğu süreç içerisinde, medya kurumlarının da bilinç uyandırması önemliydi.  Bu açıdan, araştırmacı gazeteciliğin eksikliğini yaşamış olduğumuz felakette de hissetmiş olduk. Bu bağlamda, medya çalışanları reyting kaygısından uzaklaşarak, kamu adına hareket etmelidir. Gazetecilik Sadece Olay Anını Kapsamaz Günümüzde gazetecilik, sadece olay anını kapsamaktadır. Bu bağlamda, gazeteciliğin olay öncesinde kamu bilinci uyandırma üzerine olan sosyal sorumluluk görevi, neredeyse yapılmamaktadır. Ancak geçmişte de örneklerini gördüğümüz araştırmacı gazetecilik bilinciyle hareket edilmiş olsa, kamu üzerinde daha fazla bilinç uyanacaktır. Günümüzde yaşanan bu durum, gazetecilik mesleğinin saygınlığını zedelemektedir. Özellikle yaşadığımız büyük felaket sonrasında da gördük ki, olay gazeteciliği bizlere zarar vermekten başka bir durum kazandırmamaktadır. Öte yandan, yaşanan ve yaşanacak olan felaketlerin toplum üzerindeki olumsuz etkileri daha fazla olacaktır. Dolayısıyla olay gazeteciliği ve reyting kaygısı, toplumun ağır yaralar almasına sebep olmaktadır. Örneklere bakıldığında, gazeteci arkadaşlarımızın bundan sonraki süreç içerisinde, kamu adına hizmet etmeli ve “gazetecilik bir kamu bilincidir” tanımlamasına uygun hareket etmelidir. Sadece olay anını değil, olay öncesinde de kamu üzerinde bir bilinç uyarmalıdır. Bu görev hem gazetecilik meslek etik ilkelerinin gereğidir, hem de gazeteci olarak bizlerin asli görevidir. Kamu adına fayda sağlamak yolunda canını ortaya koyan basın emekçilerine, selam olsun…  
Ekleme Tarihi: 26 Şubat 2023 - Pazar

Gazetecilik; Sadece Olay Anını Değil, Olay Öncesini de Kapsayan Kamu Bilincidir.

 

Ülkemizde “asrın felaketi” diyebileceğimiz büyük bir felaket gerçekleşti. Geçmişe bakıldığında; 2019 yılından, büyük felaket tarihine kadar ülkemizde, yaklaşık bin deprem meydana geldi. Bu depremlerin, neredeyse yüzde 70’i yaşadığımız büyük felaketin habercisi niteliğindeydi. Ancak maalesef çoğu medya kuruluşu bu duruma dikkat çekmek yerine, reyting kaygısı içerisinde yayınlarına devam etti. Öte yandan medya kuruluşları, depremle ilgili kamu spotu gibi zorunlu yayınlarını, gün içerisinde izlenmenin çok olduğu saatlerde değil, izlenmenin az olduğu gece saatlerinde yayınladılar. Şimdi ise yaşanan büyük felaketle ilgili olay haberlerini ise 7/24 esasına göre yayınlamaktadırlar. Birçok bilim insanının felaketten 2-3 yıl önce Kahramanmaraş bölgesine dikkat çekmesini bile ara haberlerde yer vererek, geçiştirdiler.  

Medya Çalışanlarının Bilinçlenmesi Gerekli

Gazetecilik, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar toplumun haber alma dinamiklerini oluşturan en önemli meslek dalıdır. Özellikle sanayi devrimi sonrasında bir bilim dalı olarak nitelendirilen gazetecilik, günümüzde bir disiplin içerisinde gerçekleşen en önemli mesleklerden biridir. Yaşamış olduğumuz şu zorlu süreç içinde, her ne kadar bazı sorunlardan bahsediliyor olsa da bu sorunlardan en önemlisi, gazetecilik pratiklerinin kamu yararı gözetilerek yapılmamasıdır. Özellikle 2019 yılından büyük felaketin yaşandığı tarihe kadar olan süreç içerisinde yaşanan depremler, medyanın gündeminde olsaydı, belki de yıkım ve can kaybı bu kadar büyük olmayacaktı diye düşünüyorum. Ülkemiz genelinde yapılan, “çök, tutun, kapan” tatbikatları olmasaydı belki de felaket üzerinden uzun saatler geçmesine rağmen enkaz altından canlı çıkan insanlar olmazdı. Ufacık bir tatbikatın bile etkili olduğu süreç içerisinde, medya kurumlarının da bilinç uyandırması önemliydi.  Bu açıdan, araştırmacı gazeteciliğin eksikliğini yaşamış olduğumuz felakette de hissetmiş olduk. Bu bağlamda, medya çalışanları reyting kaygısından uzaklaşarak, kamu adına hareket etmelidir.

Gazetecilik Sadece Olay Anını Kapsamaz

Günümüzde gazetecilik, sadece olay anını kapsamaktadır. Bu bağlamda, gazeteciliğin olay öncesinde kamu bilinci uyandırma üzerine olan sosyal sorumluluk görevi, neredeyse yapılmamaktadır. Ancak geçmişte de örneklerini gördüğümüz araştırmacı gazetecilik bilinciyle hareket edilmiş olsa, kamu üzerinde daha fazla bilinç uyanacaktır. Günümüzde yaşanan bu durum, gazetecilik mesleğinin saygınlığını zedelemektedir. Özellikle yaşadığımız büyük felaket sonrasında da gördük ki, olay gazeteciliği bizlere zarar vermekten başka bir durum kazandırmamaktadır. Öte yandan, yaşanan ve yaşanacak olan felaketlerin toplum üzerindeki olumsuz etkileri daha fazla olacaktır. Dolayısıyla olay gazeteciliği ve reyting kaygısı, toplumun ağır yaralar almasına sebep olmaktadır. Örneklere bakıldığında, gazeteci arkadaşlarımızın bundan sonraki süreç içerisinde, kamu adına hizmet etmeli ve “gazetecilik bir kamu bilincidir” tanımlamasına uygun hareket etmelidir. Sadece olay anını değil, olay öncesinde de kamu üzerinde bir bilinç uyarmalıdır. Bu görev hem gazetecilik meslek etik ilkelerinin gereğidir, hem de gazeteci olarak bizlerin asli görevidir. Kamu adına fayda sağlamak yolunda canını ortaya koyan basın emekçilerine, selam olsun…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve postegram.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.