Fadime Gülhan KALAN
Köşe Yazarı
Fadime Gülhan KALAN
 

Medyanın Toplum Üzerindeki Etkisi

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, kitle iletişim araçları da gelişime uğradı. Özellikle medya araçları, bu gelişimin ana parametresini oluşturmakla birlikte, önemli bir faaliyet alanı olarak kendine yer buldu. Görsel ve işitsel yayın yapmaya olanak tanıyan bu araçlar, aynı zamanda internetin gelişimi ile birlikte yayın mecralarının fazlalaşmasından kaynaklı olarak, kendinden söz ettirir boyut kazandı. İnternet teknolojisindeki bu gelişim, geleneksel anlamda yayıncılık anlayışının zorluklarını ve maliyet açısından ortaya çıkan ağır tabloyu ortadan kaldırdı. Bu bağlamda, yayıncılığın ucuz olması ve yine bazı teknik zorlukların kolaylaşması sonucunda medya kavramı, içerik üretimi noktasında her kesime hitap eder bir noktaya taşındı. Özellikle hız ve mekân zorluklarının ortadan kalkmasıyla anındalık kavramı hayatımıza girmiş oldu. İnternet kavramının bu gelişimi, sosyal medya kavramını ortaya çıkardı. Yalnızca sosyal medya kavramının ortaya çıkması değil, aynı zamanda yayıncılık açısından birçok platformun ortaya çıkmasıyla medya alanında, çoklu katılım sürecine girilmiş olundu. Bu sürecin, toplum üzerindeki etkisi nedir? Yayıncılık açısından ortaya çıkan bu gelişim, medya kavramına çoklu katılımın önünü açtı. Dolayısıyla, geleneksel anlamda yayın yapan gazete, televizyon ve radyo gibi mecralar toplum nazarında daha güvenilir bir alana kayarken, sosyal medya ve dijital platformalar sosyal yaşantı içerisinde gezinme sürecine girdi. Bu durumu örneklem üzerinden anlatacak olursak; sosyal medyadan veya dijital dünyadan edindiğimiz enformasyonu, geleneksel anlamda yayın yapan platformlardan teyit edilmesi buna örnek olabilir. Öte yandan, reklamcılık noktasında büyük imkânlar sunan yeni platformlar, Jean Baudrillard’ın ortaya koymuş olduğu tüketim kültürünün oluşumuna neden olmaktadır. Toplum neden Sosyal medyayı tozpembe hayat gibi görüyor? Bireyler, sosyal mecralarda hayatın çok güzel olduğunu, mutlu bir yaşam sürüldüğünü ve beğeni egosunun ön planda olduğunu algılamakta. Bu açıdan değerlendirildiğinde toplum, sosyal meraları tozpembe hayat gibi görüyor. Yine tüketim kültürü kavramına atıfta bulunduğumuzda bireylerin, özenti bir yaşam yaşamaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla sahte ihtiyaçların varlığı, kendinden söz ettirmektedir. Çocuklar üzerindeki etkisi çok daha büyük. Sosyal medyanın ortaya koymuş olduğu sanal gerçeklik kavramı, bireylerin sosyal yaşantısını psikolojik açıdan etkilemektedir. Dolaysıyla çocuk sağlığı açısından sosyal medya kavramı, psikolojik ve sosyolojik etkileri bağlamında sakıncalı olarak görülmektedir.  Konuyu bu yönüyle ele aldığımızda çocuk gelişimi açısından, sakıncalı durumlar ortaya çıkmaktadır. Ancak ülkemizde yapılan en sorunlu tedbir ise, sosyal medyanın tamamen yasaklanmaya çalışılmasıdır. Bu bağlamda bir toplum gerçeği olan sosyal medya kavramını tamamen yasaklamak yerine, sağlıklı ve doğru kullanım metotlarının belirlenerek, anne ve baba eğitimlerinin bu ölçüde gerçekleştirilmesi gerektiği kanısındayım.
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2024 - Perşembe

Medyanın Toplum Üzerindeki Etkisi

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, kitle iletişim araçları da gelişime uğradı. Özellikle medya araçları, bu gelişimin ana parametresini oluşturmakla birlikte, önemli bir faaliyet alanı olarak kendine yer buldu. Görsel ve işitsel yayın yapmaya olanak tanıyan bu araçlar, aynı zamanda internetin gelişimi ile birlikte yayın mecralarının fazlalaşmasından kaynaklı olarak, kendinden söz ettirir boyut kazandı.

İnternet teknolojisindeki bu gelişim, geleneksel anlamda yayıncılık anlayışının zorluklarını ve maliyet açısından ortaya çıkan ağır tabloyu ortadan kaldırdı. Bu bağlamda, yayıncılığın ucuz olması ve yine bazı teknik zorlukların kolaylaşması sonucunda medya kavramı, içerik üretimi noktasında her kesime hitap eder bir noktaya taşındı. Özellikle hız ve mekân zorluklarının ortadan kalkmasıyla anındalık kavramı hayatımıza girmiş oldu.

İnternet kavramının bu gelişimi, sosyal medya kavramını ortaya çıkardı. Yalnızca sosyal medya kavramının ortaya çıkması değil, aynı zamanda yayıncılık açısından birçok platformun ortaya çıkmasıyla medya alanında, çoklu katılım sürecine girilmiş olundu.

Bu sürecin, toplum üzerindeki etkisi nedir?

Yayıncılık açısından ortaya çıkan bu gelişim, medya kavramına çoklu katılımın önünü açtı. Dolayısıyla, geleneksel anlamda yayın yapan gazete, televizyon ve radyo gibi mecralar toplum nazarında daha güvenilir bir alana kayarken, sosyal medya ve dijital platformalar sosyal yaşantı içerisinde gezinme sürecine girdi. Bu durumu örneklem üzerinden anlatacak olursak; sosyal medyadan veya dijital dünyadan edindiğimiz enformasyonu, geleneksel anlamda yayın yapan platformlardan teyit edilmesi buna örnek olabilir. Öte yandan, reklamcılık noktasında büyük imkânlar sunan yeni platformlar, Jean Baudrillard’ın ortaya koymuş olduğu tüketim kültürünün oluşumuna neden olmaktadır.

Toplum neden Sosyal medyayı tozpembe hayat gibi görüyor?

Bireyler, sosyal mecralarda hayatın çok güzel olduğunu, mutlu bir yaşam sürüldüğünü ve beğeni egosunun ön planda olduğunu algılamakta. Bu açıdan değerlendirildiğinde toplum, sosyal meraları tozpembe hayat gibi görüyor. Yine tüketim kültürü kavramına atıfta bulunduğumuzda bireylerin, özenti bir yaşam yaşamaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla sahte ihtiyaçların varlığı, kendinden söz ettirmektedir.

Çocuklar üzerindeki etkisi çok daha büyük.

Sosyal medyanın ortaya koymuş olduğu sanal gerçeklik kavramı, bireylerin sosyal yaşantısını psikolojik açıdan etkilemektedir. Dolaysıyla çocuk sağlığı açısından sosyal medya kavramı, psikolojik ve sosyolojik etkileri bağlamında sakıncalı olarak görülmektedir.  Konuyu bu yönüyle ele aldığımızda çocuk gelişimi açısından, sakıncalı durumlar ortaya çıkmaktadır. Ancak ülkemizde yapılan en sorunlu tedbir ise, sosyal medyanın tamamen yasaklanmaya çalışılmasıdır. Bu bağlamda bir toplum gerçeği olan sosyal medya kavramını tamamen yasaklamak yerine, sağlıklı ve doğru kullanım metotlarının belirlenerek, anne ve baba eğitimlerinin bu ölçüde gerçekleştirilmesi gerektiği kanısındayım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve postegram.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.