Ali ÜNLÜ
Köşe Yazarı
Ali ÜNLÜ
 

Geleceğimizi Güzelleştirelim

Son günlerde adalet kavramı,  oldukça konuşulan kavramlardan biri haline gelmektedir. Dolayısıyla toplum, adalet kavramına oldukça ihtiyaç duymaktadır.   Peki, ihtiyaç duyduğumuz adalet kavramına ulaşmak içine neler yapıyoruz?    Öncelikle şuna değinmek istiyorum sevgili dostlar; Adalet kavramı, taşıdığı bazı özelliklerden dolayı bireyde başlar ve topluma kadar uzanan bir serüvenin içerisine girer. Bu durumu özetlemek gerekirse; Bireylerarası iletişim, kültürü oluşturan ana parametreler arasında yer almaktadır. Oluşan kültür ise bireylerde, değerler hiyerarşisi kavramını ortaya çıkarır. Ortaya çıkan değerler hiyerarşisi ise hepimizin bildiği hukuk kurallarını (normları) ortaya koyar. Bu hukuk kurallarının yaptırım gücü ise adaleti ve toplumsal düzenin oluşmasına ve toplumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla genel anlamda baktığımızda; İletişimsiz, kültürsüz, değer yargıları olmayan ve adaletsiz yani hukuk kuralları olmayan bir toplum asla düşünülemez.    Adalet kavramının toplum içerisindeki bu hareket kabiliyetine baktığımızda; Adaletin temelinin iletişim kavramında geçtiğini görmekteyiz. Öte yandan, iletişimin de birey endeksli bir kavram olduğu düşünecek olursak; Ortaya çıkan adaletli veya adaletsiz durumun, bireyden kaynaklı olduğunu söylememizde mümkün olacaktır.    İlgili konuyu daha da basite indirgeyerek anlatacak olursak; Toplum içerisinde birey olarak ne kadar adil davrandığımızı ölçmemiz gerekmektedir. Mesela, arkadaşlarımız ile kurmuş olduğumuz ilişkiler de ne kadar adil davranabiliyoruz?  Diğer taraftan, bir olay ve olgu karşısında ne kadar adil davranabiliyoruz? İşte bu soruların cevabı,  beklenilen adaletin samimiyet derecesini ortaya koyacaktır.    Menfaati önceleyen, arkadaşları ile arasındaki ilişkilerde sürekli adaletsiz davranan bir birey düşünün. Bu bireyin, canı yandığı zamandaki beklediği adaletin samimiyet ölçüsü sizce nedir? Oldukça düşüktür değil mi? Öte yandan, adaletsizliğe maruz kalan bireylere şahit olduğumuzdaki vurdumduymazlığı, kendimiz bir adaletsizlikle karşı karşıya kaldığımızda da gerçekleştirebiliyor muyuz?  Dedim ya dostlar, adalet bireyde başlar. Dolayısıyla topluma kadar uzanır ve gider.    Günümüzde yaşanan bu adaletsizlik durumun tek bir sebebi vardır. Bu sebep ise; Toplum içerisinde varlığını gösteren bireylerin bencilleşmesi ve ben merkezli düşünmesinden kaynaklıdır. Bu ben merkezli anlayışın kaynağı ise; gelişen iletişim teknolojileri dolayısıyla ortaya çıkan küreselleşme kavramına kadar dayanmaktadır. Bu durum, bireylerin iletişim yetilerini etkilediği gibi, aynı zamanda kültürsüzlüğünde temelini oluşturabilmektedir.   Peki, çözüm nedir?    Evet, sevgili dostlar. Öncelikle oluşan bu küreselleşme kavramının, bizleri tek tip bir kültüre zorladığını kafamıza kazımamız gerekli. Ortaya çıkan bu küreselleşme neticesinde, toplum dinamiklerimizin zarar gördüğü de kaçınılmaz bir durumdur. Çünkü kültür kavramının, toplumların yerel ve bölgesel ihtiyaçlarına göre şekillendiği bilinen bir gerçektir. Ayrıca bulunulan bölgenin, jeopolitik konumu, iklimi, bitki örtüsü gibi çevresel faktörlerde kültür oluşumunun ana parametreleri arasında sayılmaktadır. Dolayısıyla iletişim gibi bu kavramlarında, kültür oluşumuna olan etkisini görmezden gelemeyiz. Küreselleşme sonucunda bu kültürel yapının bozulması, maalesef; Bizlerin ben merkezli yaşam sürmemizden kaynaklı olarak, adalet anlayışının da ortadan kalktığını görmekteyiz. Kısaca konuyu aktaracak olursak; Oluşan tek tip kültür anlayışı neticesinde değerlerimizin yok olması durumu, adalet anlayışımızın da değişmesine neden olmaktadır.  Bu bağlamda, tek bir çözüm kartı karşımızı çıkmaktadır. Önce ben merkezcilikten uzak durmak, sonra iletişimimizi düzeltmek, sonra bu iletişim ile birlikte çevresel faktörleri de göz önünde tutarak kültürümüze sahip çıkmak, güçlendirdiğimiz ve bize ait olan bir kültür neticesinde ortaya koyduğumuz değerler ile bir hukuk çerçevesi ortaya koymamız, adalet kavramını toplumumuzda daha da güçlü hale getirecektir.   Atalarımızda dediği gibi; “İğneyi başkasına, çuvaldızı kendine batır.” Atasözünden anlayacağımız gibi, önce kendi içimizde adil olmamız ve adaletsizlik karşısında sessiz kalmamamız gereklidir. Maalesef, toplumumuzda sürekli birilerini suçlamak gibi bir alışkanlığımız var. Eğer bir olumsuzluk karşısında önce kendimizi yargılayamıyorsak:  O halde, başkasını da yargılamamız gereklidir. Geleceğimizi güzelleştirmenin yolları vardır. Öncelikle çok okuyacağız, ilk kendimizi yargılamayı öğreneceğiz, ben merkezcilikten uzak duracağız ve elimizden geldiğince adil davranacağız. Emin olun bu şekilde davrandığımızda, adil bir toplum için hiç kimsenin bir şey yapmasına gerek kalmayacaktır. Çünkü bizler adaleti kendi içerimizde tahsis ettiğimiz sürece, gelecek nesillerde bu durumdan nasibini alacak ve daha güzel günler göreceğiz.   Sizleri çok seviyorum. Saygılarımla….
Ekleme Tarihi: 30 Ağustos 2022 - Salı

Geleceğimizi Güzelleştirelim

Son günlerde adalet kavramı,  oldukça konuşulan kavramlardan biri haline gelmektedir. Dolayısıyla toplum, adalet kavramına oldukça ihtiyaç duymaktadır.

 

Peki, ihtiyaç duyduğumuz adalet kavramına ulaşmak içine neler yapıyoruz?

 

 Öncelikle şuna değinmek istiyorum sevgili dostlar; Adalet kavramı, taşıdığı bazı özelliklerden dolayı bireyde başlar ve topluma kadar uzanan bir serüvenin içerisine girer. Bu durumu özetlemek gerekirse; Bireylerarası iletişim, kültürü oluşturan ana parametreler arasında yer almaktadır. Oluşan kültür ise bireylerde, değerler hiyerarşisi kavramını ortaya çıkarır. Ortaya çıkan değerler hiyerarşisi ise hepimizin bildiği hukuk kurallarını (normları) ortaya koyar. Bu hukuk kurallarının yaptırım gücü ise adaleti ve toplumsal düzenin oluşmasına ve toplumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla genel anlamda baktığımızda; İletişimsiz, kültürsüz, değer yargıları olmayan ve adaletsiz yani hukuk kuralları olmayan bir toplum asla düşünülemez.

 

 Adalet kavramının toplum içerisindeki bu hareket kabiliyetine baktığımızda; Adaletin temelinin iletişim kavramında geçtiğini görmekteyiz. Öte yandan, iletişimin de birey endeksli bir kavram olduğu düşünecek olursak; Ortaya çıkan adaletli veya adaletsiz durumun, bireyden kaynaklı olduğunu söylememizde mümkün olacaktır.

 

 İlgili konuyu daha da basite indirgeyerek anlatacak olursak; Toplum içerisinde birey olarak ne kadar adil davrandığımızı ölçmemiz gerekmektedir. Mesela, arkadaşlarımız ile kurmuş olduğumuz ilişkiler de ne kadar adil davranabiliyoruz?  Diğer taraftan, bir olay ve olgu karşısında ne kadar adil davranabiliyoruz? İşte bu soruların cevabı,  beklenilen adaletin samimiyet derecesini ortaya koyacaktır.

 

 Menfaati önceleyen, arkadaşları ile arasındaki ilişkilerde sürekli adaletsiz davranan bir birey düşünün. Bu bireyin, canı yandığı zamandaki beklediği adaletin samimiyet ölçüsü sizce nedir? Oldukça düşüktür değil mi? Öte yandan, adaletsizliğe maruz kalan bireylere şahit olduğumuzdaki vurdumduymazlığı, kendimiz bir adaletsizlikle karşı karşıya kaldığımızda da gerçekleştirebiliyor muyuz?  Dedim ya dostlar, adalet bireyde başlar. Dolayısıyla topluma kadar uzanır ve gider.

 

 Günümüzde yaşanan bu adaletsizlik durumun tek bir sebebi vardır. Bu sebep ise; Toplum içerisinde varlığını gösteren bireylerin bencilleşmesi ve ben merkezli düşünmesinden kaynaklıdır. Bu ben merkezli anlayışın kaynağı ise; gelişen iletişim teknolojileri dolayısıyla ortaya çıkan küreselleşme kavramına kadar dayanmaktadır. Bu durum, bireylerin iletişim yetilerini etkilediği gibi, aynı zamanda kültürsüzlüğünde temelini oluşturabilmektedir.

 

Peki, çözüm nedir?

 

 Evet, sevgili dostlar. Öncelikle oluşan bu küreselleşme kavramının, bizleri tek tip bir kültüre zorladığını kafamıza kazımamız gerekli. Ortaya çıkan bu küreselleşme neticesinde, toplum dinamiklerimizin zarar gördüğü de kaçınılmaz bir durumdur. Çünkü kültür kavramının, toplumların yerel ve bölgesel ihtiyaçlarına göre şekillendiği bilinen bir gerçektir. Ayrıca bulunulan bölgenin, jeopolitik konumu, iklimi, bitki örtüsü gibi çevresel faktörlerde kültür oluşumunun ana parametreleri arasında sayılmaktadır. Dolayısıyla iletişim gibi bu kavramlarında, kültür oluşumuna olan etkisini görmezden gelemeyiz. Küreselleşme sonucunda bu kültürel yapının bozulması, maalesef; Bizlerin ben merkezli yaşam sürmemizden kaynaklı olarak, adalet anlayışının da ortadan kalktığını görmekteyiz. Kısaca konuyu aktaracak olursak; Oluşan tek tip kültür anlayışı neticesinde değerlerimizin yok olması durumu, adalet anlayışımızın da değişmesine neden olmaktadır.  Bu bağlamda, tek bir çözüm kartı karşımızı çıkmaktadır. Önce ben merkezcilikten uzak durmak, sonra iletişimimizi düzeltmek, sonra bu iletişim ile birlikte çevresel faktörleri de göz önünde tutarak kültürümüze sahip çıkmak, güçlendirdiğimiz ve bize ait olan bir kültür neticesinde ortaya koyduğumuz değerler ile bir hukuk çerçevesi ortaya koymamız, adalet kavramını toplumumuzda daha da güçlü hale getirecektir.

 

Atalarımızda dediği gibi; “İğneyi başkasına, çuvaldızı kendine batır.” Atasözünden anlayacağımız gibi, önce kendi içimizde adil olmamız ve adaletsizlik karşısında sessiz kalmamamız gereklidir. Maalesef, toplumumuzda sürekli birilerini suçlamak gibi bir alışkanlığımız var. Eğer bir olumsuzluk karşısında önce kendimizi yargılayamıyorsak:  O halde, başkasını da yargılamamız gereklidir. Geleceğimizi güzelleştirmenin yolları vardır. Öncelikle çok okuyacağız, ilk kendimizi yargılamayı öğreneceğiz, ben merkezcilikten uzak duracağız ve elimizden geldiğince adil davranacağız. Emin olun bu şekilde davrandığımızda, adil bir toplum için hiç kimsenin bir şey yapmasına gerek kalmayacaktır. Çünkü bizler adaleti kendi içerimizde tahsis ettiğimiz sürece, gelecek nesillerde bu durumdan nasibini alacak ve daha güzel günler göreceğiz.

 

Sizleri çok seviyorum. Saygılarımla….

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve postegram.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.