Bir yıl önce bugün, ülkemizi derinden sarsan büyük bir afet ile karşı karşıya kaldık. Milyonlarca insanımızın olumsuz etkilenmesine ve binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan 6 Şubat depremleri, hafızalarımızın en hüzünlü olayı olarak kalıcılığını koruyor. Bu açıdan, gerek konumuz ile ilişkili olması, gerekse 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü olması nedeniyle afetlerden etkilenen vatandaşlarımıza, geçmiş olsun diyor, vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 6 Şubat depremleri, hayat boyu öğrenimin ne kadar önemli bir konu olduğunu bizlere gösterdi. Özellikle kurumlarımızda gerçekleştirdiğimiz “Çök, Kapan, Tutun” tatbikatları ve deprem sonrası halk eğitimi merkezlerimizde ihtiyaçlara yönelik gerçekleştirilen çalışmalar, bu önemi fark etmemize neden oldu. Bu kapsamda değerlendirdiğimizde, hayat boyu öğrenimin yuvası olan halk eğitimi merkezlerimizde gerçekleştirdiğimiz, ilk yardım, afet ve acil durum, ailede ilk yardım gibi kurslarımızın varlığı, hem doğal afetlere daha hazırlıklı olmamızı sağlıyor, hem de doğal afetler dışında insan yaşamına dair oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesine neden oluyor. Öte yandan, deprem gibi doğal afetler sonrasında vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak açısından, nitelikli iş gücünün oluşumuna da hayat boyu öğrenim katkı sunabiliyor. Hayat boyu öğrenimin önemini vurguladığımız bu köşe yazımızda, konunun daha net anlaşılabilmesi için bir örnek olay anlatmak istiyorum. Yakın dönemde yaşadığımız 6 Şubat depremleri sonrasında, deprem bölgesinde acil ihtiyaçlar oluştu. Bu ihtiyaçlar, çadır, battaniye, dezenfektan, cenaze hizmetleri, kıyafet gibi yaşam konularından oluşuyordu. Bu bağlamda halk eğitim merkezlerimizin neredeyse tamamı, bölge için harekete geçti ve elbise dikim kursu, cenaze hizmetleri kursu, koruyucu kıyafet ve maske kursu, çadır dikimi kursu, branda tente ve kamp çadırı dikimi kursu gibi birçok dikim kurslarıyla bölgenin ihtiyacı olan malzemelerin temini için canla başla çalıştı. Yine halk eğitimi merkezlerimiz deprem sonrasında, bünyesinde görevlendirdiği usta öğreticiler ile vatandaşlarımızın rehabilitasyonu için faaliyetler gösterdi. Konuyu bu yönü ile ele aldığımızda hayat boyu öğrenimin, stratejik bir girişim olduğu görülmektedir. Yalnızca afet gibi olumsuz durumlar değil, aynı zamanda vatandaşlarımızın yaşamları süresince öğrenim faaliyetlerine katkı sunan hayat boyu öğrenim, bünyesinde barındırdığı eğitim ve öğrenim faaliyetleri ile birey yaşam kalitesinin artmasını sağlıyor. Bu yönüyle hayat boyu öğrenim, vatandaşlarımıza birçok imkânı beraberinde getirdiği gibi aynı zamanda, afet, kaza gibi insan yaşamını tehdit edebilecek her türlü durum karşında, vatandaşlarımızı korumaya yönelik çalışmalar yürütüyor. Sizleri de, hayat boyu öğrenimin tüm imkânlarından faydalanmaya davet ediyor, bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle esen kalmanızı temenni ediyorum.