Mitomani, psikolojide yalan söyleme alışkanlığı olarak tanımlanmaktadır. Ancak, birçok bilim insanı inkâr kavramını da mitomani çerçevesi içerisinde değerlendirmektedir. Toplumun en önemli yapıtaşlarından biri “aile” kavramıdır. Bu bağlamda, aile kavramının önemli olmasındaki nedenlerden bir tanesi de, ahlak ve değerler eğitiminin ailede başlamış olmasından kaynaklanmaktadır. Öte yandan aile, sürekli yalana başvurma eylemlerinin ana nedeni olabilmektedir. Hayat serüveni içersin de “yalan” kavramı, birçoğumuzun başına gelmiş bir olaydır. Kimi zaman en yakınımızdan, kimi zaman arkadaşımızdan, kimi zamanda en uzağımızda bulunan bireylerin yalanlarına maruz kalabiliriz. Bu bağlamda, birçok bilim insanı yalan üzerine detaylı incelemelerde bulunmuş, Bryant (2010) ise yalan kavramını çeşitlendirmiştir. Bryant’a göre yalan kavramı, gerçek,beyaz ve gri yalan olmak üzere üç kavram özelinde incelenmektedir. Beyaz yalan, iyi niyetli yalan türünü açıklamaktadır. Gerçek yalan, kötü niyetli güven zedeleyen yalan türünü ifade etmektedir. Gri yalan ise, niyeti belli olmayan yalan türünü tanımlamaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, yalan psikolojik bir alışkanlık olarak değerlendirildiği gibi aynı zamanda, sürekli bir biçimde eyleme dökülmesiyle birçok psikolojik sorunu bünyesinde barındıran bir olumsuzluk olarak nitelendirilmektedir. Farkında Olmadan Yaygınlaşan Psikolojik Sorun: Mitomani Ülkemizde birçok kez yalana maruz kalabiliyoruz. Ahlaki değer açısından, toplum, din, dil, ırk ve mezhep gözetmeksizin “yalan söylemek” kötü bir alışkanlık olarak nitelenmektedir. Konuyu bu yönüyle ele aldığımızda, yalan söylemek ne kadar kötü bir alışkanlık olarak nitelenmiş olsa da, bir o kadar da meşru hale getirilmektedir. Üstelik bu meşruiyet, farkında olmadan gerçekleşmektedir. Özellikle yalan kavramının birçok psikolojik sorunun sonucu olarak ortaya çıktığını düşündüğümüzde, yalan söyleyen bireylerin biran önce psikolojik destek alması elzem bir durumdur. Psikolojik İnkâr ve İnkâr Kavramı da Mitomani Çerçevesinde Değerlendiriliyor. Çoğu zaman bireylerin, yaptığı eylemleri inkâr ettiğine şahit olabiliyoruz. Bazen, söylediğimiz kötü bir sözün sahibine ulaşması durumunda, bazen de yaptığımız bir eylemin ifşa olması durumunda inkâra başvurulduğunu görüyoruz. Yalan üzerine çalışma gerçekleştiren bilim insanları, yapılan bu inkâr eylemlerini de mitomani olarak değerlendirmektedir. Bilim insanları inkâr eylemlerini, gerçek ve gri yalan çerçevesi içerisinde ele almaktadır. Dolayısıyla, sık inkâr eden bireylerinde, psikolojik destek almaları önemli bir önermedir.   Yalan Söylemek Birçok Psikolojik Sorunun Nedeni Olabilir. Yalan ve inkâr kavramlarının bir arada değerlendirildiği gözlemlenmektedir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, yalan ve inkâr kavramlarına sık başvuran bireylerin psikolojik destek almaları gereklidir. Birçok bilimsel çalışma, yalan ve inkâra sıklıkla başvuran bireylerin, birden fazla psikolojik sorunu bünyesinde taşıdığını açıklamaktadır. Bu açıdan, etrafınızda sürekli yalan ve inkâra başvuran insanlara tedavi olmalarını önerin.   Yalan Üzerine Kişisel Değerlendirme Yalan söyleyen insanlar dünyanın en aciz insanıdır. Korkan, kendini gerçekleştiremeyen, sorumluluk nedir bilmeyen birçok insanın, sıklıkla yalan söylediğine şahit olabiliriz. Özgüvenini yitirmiş, kendini olduğundan farklı göstermeye alışmış, doğallıktan uzak, vicdani, ahlaki değerleri olmayan birçok bireyinde sıklıkla yalan söylediğine şahit olabiliriz. Yine, kıskanç, özenti hayat yaşayan, başkalarının başarı ve kazançlarından rahatsız olan insanlarında, sıklıkla yalan söylediğine şahit olabiliriz. Değerli dostlarım yalanı hayatınızdan çıkartın, dürüstlük kavramını bir cesaret göstergesi değil, bir erdem ve alışkanlık olarak değerlendirin. Düşünün o kadar yalan var ki etrafımızda, dürüst olmayı cesaret sanıyoruz. En önemlisi yalanı garipsememiz ve dışlamamız gerekirken, dürüst insanlara artı değer yükleyerek ayrıştırıyoruz. Bu açıdan yalanı hayatınızdan çıkartın ve meşrulaştırmaktan vazgeçin… Esen kalın değerli dostlarım.