Yaşadığımız iki büyük deprem ardından, birçok bilim insanı İstanbul’a dikkat çekti. İstanbul’da beklenen büyük deprem, kamuoyunu da büyük ölçüde rahatsız etmektedir. Özellikle “Ohal” kararı alınan 11 ilimize baktığımızda, yıkımın ne denli büyük olduğu gözler önüne serilmektedir. Dolayısıyla ülke genelinde alınacak bir “ohal” kararına ihtiyaç vardır. 1 Yıllık “Ohal” İçerisinde Depremden Etkilenecek Bölgeler Belirlenmeli ve Kentsel Dönüşümü Sağlanmalıdır. İstanbul genelinde 90 bin binanın yıkılabileceği öngörülmektedir. Dolayısıyla olası bir depremde bu binaların yıkımı ülkemize büyük ölçüde zarar verecektir. Özellikle İstanbul’un boşaltılması ve bu bölgelerin yenilenmesi gereklidir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, ülke genelinde alınacak bir “ohal” kararına ihtiyaç vardır. Kiralar 2000 TL’ye Sabitlenmelidir. Ülke genelinde teyakkuz halinde olmamız gereken bu durum karşısında, her kesimin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Özellikle konut sahipleri bir devlet zorlaması olmadan, bu zor durumda elini taşın altına koymalı ve 2000 TL’ye kiralarını sabitlemeleri gerekmektedir. Bu açıdan “ohal” kararı ile ilgili ev sahipleri gönül rızası ile bu durumu gerçekleştirmezse devletin yetkili makamlarının devreye girmesi gerekli. İş İmkânı Sunan Büyük Firmaların, Büyük Şubeleri Anadolu’ya Dağıtılmalı İstanbul, nüfus olarak çok nüfus alan illerden biri olmasının ana sebebi, bünyesinde barındırdığı iş olanaklarıdır.  Dolayısıyla bu bölgede Avrupa modelleri uygulanmalı ve büyük firmaların merkezleri, Anadolu’da bulunan güvenli alanlara taşınmalıdır. Aksi halde yaşanabilecek büyük afet sonrasında büyük can ve mal kayıpları kaçınılmaz olacaktır. Bu taşınma sayesinde nüfus yoğunluğunun azalması da sağlanabilecektir. Ülke Genelinde Hasarlı Bina Dönüşümüne Başlanmalıdır. Fazla değil dostlar, 1 yıl taş çatlasın 2 yıl dişimizi sıkacağız. El ele vereceğiz ve bu durumdan kurtulacağız. Bu felaketler bizlere gösteriyor ki, ülke genelinde güvensiz konut sorunu var. Bu bağlamda hepimizin elini taşın altına koyarak, bu yapıları dönüştürmesi noktasında destek sağlaması elzem bir durumdur. Öte yandan, ileride yaşanacak sorunlar bizleri felakete sürükleyecektir. Ülkemizin bir afet karşısında haritadan silinmesini istemiyorsak, bilim insanlarımızın söylediklerine uymamız gereklidir. Seçim 1 Yıl Ertelenmeli ve Tüm Siyasiler Yönetime Katılmalı Felaket öncesinde yaklaşan seçim gündemi oluşturuyordu. Gerek iktidar partisi, gerekse muhalefet partileri bu felaket karşısında hareketsiz kaldılar. Dolayısıyla, ülke seçimi en az 1 yıl ertelenmeli ve muhalefetinde yönetime katılacağı bir komisyon oluşturulmalıdır. Bu sayede hem ülke ekonomisi rahat yönetilebilir, hem de bina dönüşümleri rahat karşılanabilir. Fırsatçılık Yerine, Geleceğe Yatırım Yapılmalı “Türkiye Yüzyılı” olarak adlandırdığımız süre içerisinde, toplumun hemen her kesiminin kar amacı gütmeden çalışmasına büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Devlet kontrolüne aman vermeden, bu durumu kendi otodenetimimiz ile aşabiliriz. Bu bağlamda, gerekli tedbirleri toplumun her kesiminin alması gerekli. Öte yandan, alınacak olağanüstü hal kararları ile bunların gerçekleştirilmesi gereklidir. Son Olarak Paniğe Kapılmamalıyız! Özellikle şunu unutmamak gerekli; deprem insan öldürmez, güvensiz yapılar insan öldürür. Bu durumda, paniğe kapılmamamız gerekli. Panik ve boş siyaset bizleri uçuruma sürükleyecektir. O halde, panikten ziyade hepimizin taşın altına elini koyarak ülkemiz için elimizden gelenin fazlasını yapmamız gerekli… Saygı ve sevgi ile…